ZAMANIN İNCİSİ
15 Ramazan 1434
Ramazan kendi iklimiyle gelir ve kuşatır kalplerimizi.Çağırır acıyan bir can, susamış bir gönül neredeyse oraya..Gidebiliyorsak ne mutlu bize.
.............................................
Işığın kalbi çarptı bir gece
Ayın bakışları değdi dağların üzerine
Mahyalara dizilirken en nurlu tebessümler
Veren ele konmayı düşledi yeşil kelebekler
En kadim mirastı sadaka
Heyhat! tozlanmış tavanarasında yıllarca
Şanlı harfler yıldız misali döküldüğünde
Taze bir merhamet gibi sokuldu avuçlara
Çeşmeden akan su, bir el uzatımı kadar yakın
Ve bin arşın kadar uzakmış, bildik
Sabır bahçelerine gül tohumuyla dikildik
Ecre adanmış zamanlarda
Vakur bir esaretle mühürlüydü diller
Sönük sofralara ihtişam sunan bahçeler için
Kalbe verildi önce meleksi ziyafet
Esse bir nebze rüzgâr
Susuz ikindiyi bağrına bassa umman
İnsana kalemle yazmayı öğretenin adıyla
Oku! ve okusun kainat
Yazmaktan yorulmaz katip
Ateşe verildiğinde cürüm
Silkindi rehavetten terazi
Dengenin kazasına icab eyledi davet
Kutlu terennümler bu mizanda emanet
Reyyan kapısına ram olmak için
Affa müştak sinelerde bir diriliş humması
Ve nihayet
Sonsuz nimet bestesi çalındığında
Aksayan övgülerde tekamül etti sûkunet
Ufuklardan ses gelmiyor
Hangi damlaya sığınmış değerli yağmurlar?
Milyon yıllık hatırlı vahiyde gizli
Zamanın incisini saklayan denizler
Kalmışsa bir katre ihsan
Hurma yapraklarına yazılsın iyilik
Meçhul muştular coğrafyasında
Tükenmeyen hazineyi paylaşsın imsak
Aç bir günbatımı düşerken sofralara
Zengin kılıflara girsin seferi kanatlar
Güneşi bir görse tutulurdu ay
Ve tutulurdu savm, düşmemek adına
Ziyası sönerdi günün sahura bir rastlasa
Dörtnala dualar yükselirdi arşa
Saatler duru, niyetler ayan beyan
Ey! ekmek ve zeytinle rızıklandıran
Biçimlendir ruhumuzu göğe eş bir kıyamla
Bin aydan hayırlı selamlar gönder bize
Hilalin nurunu değdir evlerimize
Yitik Özne
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder