Eski masallarda yitirdiğim bir hüzün kaldı senden bana İstanbul.
Gül dökülen yollarına adamıştım oysa ben çocukluğumu.
Annemin parmak uçlarından akan bir güneştin çünkü sen
. Kalbindeki duayı
Süleymaniye'deki taş avluya
bırakan kız çocukları yok artık
. Yok artık istasyonda bekleyen analar.
Ve çoktan gittiler
gözyaşlarını uzaklara gark eyleyen sevdalılar. Aşk demiştik sana biz oysa.
Koltuk altlarımıza sıkıştırdığımız elifbalar
ve kalbimize muştulanan sevda ile yollarına ömrümüzü sermiştik.
Hasret kokan nefesimiz en çok sende bulurdu anlamını.
Maviydi ellerimiz
ve ne zaman uzatsak ellerimizi gökyüzü olurdun sen
. Yağmur düşerdi kaldırımlarına.
Ben en çok annemin saçlarında sevmiştim yağmuru
. O yüzden hep kaldırımlarına saklanırdım saklambaç oynarken. Ah İstanbul. Bir sevda çok görüldü bu gönüle. Seni sevmenin bedeli
senin içindeyken seni özlemekti belki de İstanbul.
Her gece baktığım minarelerden
küskün bir yıldız kayardı içime.
Şimdi cami kapısında yıldız dilenen çocukların adaşıyım ben. Ah İstanbul. Aşkı sana adamıştım ben.
Ayak basılmamış kızıl bir çöle düşen ay kadardı içimde yerin.
Erguvan kokulu yokuşlarında tükettim ömrümü.
Ne kadar çıktıysam o kadar düştüm.
Her sevda kendi göğündeki yıldızları düşürürmüş.
Bilemedim.
Kandil yanığı akşamlara bir gözyaşı tanesidir artık ömrüm. Ah İstanbul. İkindi çiçeklerinin göğe uğurlanışında,
hasretler çöker içime baş harfi sen olan.
Kızıl bir güneşe emanet edesim geliyor şarkılarımı. Yemin olsun geceye Ve on dört yıldıza Birgün hayallerimle süsleyeceğim seni ey sevdamın şehri
. Göğsümde parıldayan düşü
sokaklarında oynayan kız çocuklarının cilbâbına adayacağım. Sevdaların şehrine bir ağıttır bu.
Kendi vuslatını
kendi firâkında arayan
ve her infitârı inşirâh bilen bir çöl seyyahesinin ağıdı.
Gecenin rahlesine düşürecek yıldızı olmayan
ama her yıldıza İstanbul'u ayet ayet rahleyleyen bir sûzinak. Bir hasret denizinin ortasında
aşkı kendine yelken eyleyen
ve her rüzgârda çocukluğunun adasına savrulan
korsanlar gibiyim ey şehr-i ahzen.
Yollarına kapana kapana ağlayacak
ve her bir kum tanesini yüzüme sürerek karadan yürüteceğim sevdamı. Ah İstanbul Ah hüznümün şehri Ah sevdamın şehri Seni sevmekle başladı ömür Ve bitiyor Seni sevmekle... İbrahim Sâki
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder