22 Şubat 2011 Salı
MECNUN ÇİÇEKLER BÜYÜTTÜM GÜLÜŞÜNE SEVDÂLI
Bir bardak ılık su misâli döküldü dudaklarımdan
İsmine harf olmaya soyunan, alfâbe kaçağı sözler
Yaralı kalbimin dikişleriyle, söküldü şafaklarımdan
Kibrit kutularını, iğne deliklerinde ateşe tutan közler
Başucumda içine kapanmış parantezlerin utangaçlığı
Duvarlarıma masaldan kelebekler yapar her gece
Ellerimde sana dokunmaya hasret, tenhaların açlığı
Raksıyla çözer düğümlerini,heybemdeki her bilmece
Güneşi kırpıp ışık yapar düşlerine, elinde olsa gündüzün
Belkıs'ça bir inzivâ görülür, içe dönük kuvvetinde kalbinin
Ucu yanmış fotoğrafların yalnızlığına dönmesin yüzün
Bil ki kendi canını yakmaz bir gül, miâdı dolmaz sevginin
Mecnun çiçekler büyüttüm içimde, tebessümüne sevdâlı
Sana adanmış bahçelerde, bir ihtişam yeşertmekti niyetim
Eylül sofralarına, zeytin dalı uzatan sırlar gibi hummâlı
Tasalandı yokluğunda yıllar, aylar öksüz kaldı, haftalar yetim
Hafızâsına dargınlar şehrindeki günleri, benim hesabıma yaz
Unutulmanın acısı, ilk isyanda vurulan umutlardan yadigâr
Çok boyutlu dalgınlığıma, sorgusuz kulak kesilirken poyraz
En uzun soluğunu saçlarında alsın,yorgunluğa muhâlif rüzgâr
Yürürlükten kalkarsa, peronlarda sendeleyen sadâkat yeminleri
Aldırma, kapına dayanan boylu poslu, laf anlamaz hüzünlere
Çıldırsada ezmez ayaklarım, koynunda büyüttüğün yaseminleri
Dansa kaldır güz yapraklarını, ben alışırım esintisiz günlere
Kâğıttan trenler yaptım, ecnebi sürmeler çektim vagonlarına
En değerli payı sana çıkardım, topladığım heveslerden
Aşkın vuslat yanını çizdim, özlemlerin mutlu sonlarına
Ele avuca sığmayan yağmurları, toprağında ağırlarken sen
Sancılı kumlardan arıttığım tuzlarla, şifalı hayâller kurdum
Tâze bir kızıl elmanın, gözaltına alınmış yasak câzibesinde
Ey! güzel, yalnızca senin için aldım başımı dağlara vurdum
Aydınlığı kuşanmış, şövâlye kılıklı bir bahar ülkesinde
Üşüyen şiirlerime bir sıcaklık ver, körfezdeki diyarından
Uyuyan şarkıların güftesini göreyim, şakısın sözlerinde
Titiz bir örümceğin incinmişliğiyle yıkılırsan kahrından
Yüreğinden bir harf ver, kalemim nehir olsun aksın gözlerinde
Bir damla gülsuyu misâli dökülür dudaklarımdan
Adını hikâyeme başlık yaptığım, efsaneleşmiş sözler
Kadife yastıklara bile nazlanır uyku,sızar şakaklarımdan
Sana bağışlar ışığını güneş, dağlar gülüşünü özler
******************yitik özne****************
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder